29. Onu Biz koruruz

innâ: biz (vurgulu)
lehû: ona
hâfiz: koruyucu
lehâfizûn: koruyucular (vurgulu)

veinnâ lehû lehâfizûn (Onu Biz koruruz)
15:9 Şüphesiz o zikri Biz indirdik, onun koruyucusu da elbette Biziz

Kuran'ın korunmuşluğu tarihsel bir vaka: Dünyanın neresine giderseniz gidin, farklı bir kopyasını bulamazsınız. İnsanların yazdığı her metnin zaman içinde az çok değiştiğini biliyoruz. Bu metnin hiç değişmeden kalmış olması tek başına bir mucizedir, çünkü başka bir örneği yok.


O zikri Biz indirdik, onun koruyucusu da elbette Biziz

İnci misali

Korunmanın diğer bir boyutu da, alelade görünüp içindeki kıymetlerin saklanması. Okyanuslarda değersiz, sıradan taşlar bulunur. İnci çıkaranlar onlara hiç değer vermez. Aradıkları, taşlaşmış istiridyelerdir, içlerinde pırıl pırıl inciler olan istiridyeler. Adi taşlardan görünüşte hiç farkları yoktur, ama erbabı onları bulup çıkarır. Eğitilmemiş gözlerden gizlenmiş, korunmuştur.

Vâkıa suresinde (56:77-78) meknûn kelimesi ile bu anlam ifade edilmiş:

innehû lequrânun kerîm
o kerim bir Kur'an'dır
fî kitâbin meknûn
korunmuş bir kitapta

Bu kelime aynı surede hem Kuran hem de inci için de kullanılmış. Benzetme çok açık: Alelade taşlar yerine sıradan sözleri düşünelim. İnci yüklü sıradışı söz de Kuran oluyor; bakmayan gözlerden, dinlemeyen kulaklardan, düşünmeyen akıllardan korunmuş...



Yorumlar

  1. Hicr Suresi (15-9): Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder