26. Ona "ol" der

qâle: dedi, qul: de, yaqûlu: der
lehû: ona
kâne: oldu, kun: ol, yekûnu: olur

yaqûlu lehû kun feyekûn (Ona "ol" der ve olur)

Bu söz Kuran'da sekiz yerde geçiyor:
2:117, 3:47, 3:59, 6:73, 16:40, 19:35, 36:82, 40:68
Bunların ikisine yakından bakalım.

Allah'ın kudretinde acz olmadığı için küçük büyük ne varsa Allah aynı kolaylıkla yaratır. Allah için çiçeği yaratmakla, baharı veya cenneti yaratmak arasında bir fark yoktur. Hiçbir sebebe ihtiyacı yoktur, "ol" der ve oluverir. Yasin suresi bu haberle son buluyor.

36:82 Bir şeyi dilediği zaman, O'nun buyruğu sadece ona "ol" demektir ve olur.

Hz İsa'nın olağandışı, akla sığmayan doğumuna şu açıklama yapılmış:

3:59 Şüphesiz Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra ona "ol" dedi ve oldu.
https://www.pinterest.co.uk/pin/527061962636123330/

Sözle nasıl "olunur"?

Allah bir şeyin olmasını dilediğinde, "ol" demesi yeterlidir. Yani O herş eye kâdirdir, başka bir sebebe, etkiye, zamana, maddeye, ihtiyacı yoktur. "Ol" demesi külli iradesinin tecellisidir. İmtihan gereği, mucizeler dışındaki her şey bu maddi alemde sebeplere bağlanmıştır. Ama, sebeplere ihtiyaç yoktur, onlar ancak imtihan aracıdır.


Yorumlar

  1. Yasin Suresi 82 nci Ayet Meali

    Diyanet İşleri Meali (Yeni)

    ''Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.''

    Selam ve Saygılarımla

    YanıtlaSil
  2. Bakar süresi 117. ayet

    O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece "ol" der, o da hemen oluverir.


    YanıtlaSil
  3. Ali İmran 47 nolu ayetin mealinde iki farklı tercüme var hocam "Allah dilediğini böylece yaratır. Bir işin olmasını dilerse ona ol der ve olur" ifadesini Elmalı ve diyanet "Allah" dedi diye tercüme etmiş. IQRA v4'te ise melekler söyledi diye tercüme var. Bunu nasıl anlamalıyız?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kuran deryasından bir damla buyurun:
      Bu surede kullar (sıra ile İmran'ın karısı, Zekeriyya ve Meryem) doğrudan Allah'a hitab ediyorlar, Allah ise melek aracılığı ile cevap veriyor. Yani konuşan Allah, ama sözler melekten duyuluyor. (Bunun bir istisnası olan Hz Musa'ya ilahi hitab aracısız -- 4:164, 7:143)

      Meallere baktım, yarısı "Allah dedi", yarısı "melek dedi" yazıyor, ikisi de doğru. Iqra V4 Elmalılı mealini kullanıyor.

      Sil
  4. Mü'min Suresi (40-68): O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece “ol” der, o da oluverir.

    En’âm Suresi (6-73): O, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak yaratandır. Allah’ın “ol” deyip de her şeyin oluvereceği günü hatırla. O’nun sözü gerçektir. Sûr’a üflendiği gün de mülk (hükümranlık) O’nundur. Gaybı da, görülen âlemi de bilendir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.

    Âl-i İmrân Suresi (3-59): Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona “ol” dedi. O da hemen oluverdi.

    İsimsiz dostlarımız yorumun sonuna adlarını yazarlarsa seviniriz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder