5. Canları çektiği halde...

Cömertlik, elde var olanı, ondan mahrum olana ikrâm etmektir. Cömertliğin zirvesi ise “îsâr”dır. Kendi ihtiyacına rağmen, canı çektiği halde infak...

Meşhur îsâr ayeti, muhacirlere yardım eden Medine halkını şöyle örnek gösteriyor:

59:9 ... Kendi ihtiyaçları olsa bile, onları öz canlarına tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar umduklarına erenlerdir.


Allah rızası için başkalarını kendine tercih etmeyi özendiren bir deyim daha var: 'alâ hubbihi

76:8 Ona duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.

Kuran Meali sitesinde 33 farklı mealde şu anlamları buldum:

* Kendi ihtiyaçlarına rağmen
* Duydukları sevgiye rağmen
* Sevdikleri (yemeği)

* Seve seve, isteyerek
* Allah sevgisinden

İlk üç anlam birbirine çok yakın ama son ikisi epeyce farklı kavramları ifade ediyor. Bu nedenle tek meal yeterli olmuyor, birkaç kaynaktan teyid etmek lazım...


Bakınız: islamda-comertlik-nedir/

İsar konusundaki kapsamlı bir makalede Safahat'tan şöyle bir alıntı var:

Yermük savaşı esnasında yaralılara su verilirken yaralıların canlarını vermek üzereyken bile birbirini tercih etmeleri, İslâm tarihinde gıpta ile anlatılan îsâr örneklerindendir. Her biri şehit olurken yaşayan insanlar için önemli ders ve ibretleri geride bırakarak bu âleme veda etmekteydiler. Mehmet Akif, bu olayı Safahat’ında “Vahdet” isimli şirinde  edebî bir şekilde anlatmaktadır.
Hz. Peygamber’in îsâr kavramına verdiği önem
Mehmet Akif Ersoy - Vahdet



Yorumlar

  1. Haşr Suresi 9 ncu ayet meali ;

    Elmalılı Hamdi Yazır Meali :
    Ve onlardan önce o yurda yerlesen imana sarilanlar kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden ötürü gögüslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçlari olsa dahi, onlari öz canlarina tercih ederler. Kim nefsinin cimriliginden korunursa, iste onlar umduklarina erenlerdir.
    Selam ve Saygılarımla
    Bilgin Mergen

    YanıtlaSil
  2. Sözlükte “bir şeyi veya bir kimseyi başka bir şeye veya kimseye üstün tutma, tercih etme” mânasına gelen îsâr ahlâk terimi olarak “bir kimsenin, kendisi ihtiyaç içinde bulunsa bile sahip olduğu imkânları başkalarının ihtiyacını karşılamak üzere kullanması, başkasının yararı için fedakârlıkta bulunması” demektir. Cürcânî îsârı, “kişinin başkasının yarar ve çıkarını kendi çıkarına tercih etmesi veya bir zarardan öncelikle onu koruması” şeklinde tarif ederek bu anlayışın din kardeşliğinin en ileri derecesi olduğunu belirtir. Îsâr anlamında Batı dillerinde kullanılan altrüizm karşılığında modern Arapça’da daha çok gayriyye, Türkçe’de diğerkâmlık ve özgecilik terimleri kullanılmaktadır. Bir kimsenin cömertlikte îsâr derecesine ulaşabilmesi için ikram ettiği şeye kendisinin fiilen muhtaç durumda bulunması şart değildir; önemli olan, muhtaç olsa dahi başkasını kendisine tercih edebilecek bir ahlâk anlayışına ve irade gücüne sahip bulunmasıdır.
    İsar kelimesi bu terim anlamıyla sadece yukarıdaki ayette geçiyor. 4 ayette ise sözlük anlamında (Allah'ın Yusuf'u kardeşlerinden üstün tutması, inançlı sihirbazların apaçık delilleri ve Yaratıcıyı Firavuna tercih etmesi, dünya hayatını tercih edenlerin kınanması gibi) geçiyor.
    Kaynaklarda cömertliğin en üst derecesine îsâr deniyor. (Kaynak: TDV İslam Ansiklopedisi)
    Ramazan orucunun hepimizde böyle bir ahlakı ve davranışı kuvvetlendirmesi dualarımızla...

    YanıtlaSil
  3. 89/17: Hayır hayır, doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz.
    89/18. Birbirinizi yoksulu yedirmeye teşvik etmiyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yetime ikram konusuna daha sonra bakalım inşaallah

      Sil

Yorum Gönder